76 kuruluş ve girişim, Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde başlatılan bağış kampanyası hakkında, "Biz yurttaşlar özellikle de felaket günlerinde dayanışmayı biliriz. Dayanışmamızla ve vergilerimizle sağlanan kaynakların bizim için harcanmadığını da biliriz" ifadelerini kullandı.
İktidara, "Halkın vergileriyle sağlanan kaynaklar nerede? Neden halkın sağlığı için, salgının ortaya çıkardığı toplumsal ihtiyaçların karşılanması için kullanılmıyor?" soruları yöneltilen açıklamada "Yanıt belli, ülkenin kaynakları sermayeye, yandaş vakıflara, Suriye’deki savaşa, Libya’daki savaşa, bin odalı saraya, Ahlat’taki saraya, Marmaris’teki saraya, cumhurbaşkanının 12 uçaklık filosuna harcandı" ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın devamı şu şekilde:
"Hazine bomboş. Şimdi ezici çoğunluğu yoksul ve emekçi kesimlerden oluşan halktan bağış yapması isteniyor. Üstelik bazı kurumlarda emekçilerden zorunlu kesinti yapılacak. Kimse buna rıza göstermemizi beklemesin!
Yurttaşlar olarak uyarıyor ve talep ediyoruz:
Koronavirüsle mücadelede yerel yönetimlerin ne kadar etkili olabileceğini dünya örnekleri çok açık gösteriyor. Halkın seçtiği ve güvendiği yerel yönetimleri etkisizleştirmek, bağış hesaplarını bloke etmek, kayyım atamak bu mücadeleye en büyük zararı vermektir. Yerel yönetimlerin yetkilerini derhal arttırın ve yerelin güçlenmesi için gereken önlemlerin alınmasını sağlayın.
Salgınla mücadele saraydan yönetilemez. Virüs salgını ile mücadele bilgi, bilim ve tecrübe gerektirir. Bilim Kurulu’nun önerilerine uyun ve uygulayın. Salgını önlemekle ilgili kararların alındığı toplantılara başta Türk Tabipler Birliği olmak üzere, meslek odaları, toplum örgütleri, siyasi partiler dahil edilmelidir. Topyekûn mücadelenin ön koşulu budur.
Salgınla mücadele ve yurttaşların temel ihtiyaçlarının karşılanması için kaynak yaratmak amacıyla, sınır ötesi bütün savaşları, müdahaleleri durdurun. İçerde ve dışarda askerî harekâtları sona erdirin.
2020 bütçesini yeniden düzenleyin. Halen yürütülmekte olan büyük projeleri durdurun, ödenekleri salgınla mücadeleye yönlendirin. Müşteri garantili köprü, yol, havaalanı, vb. ödemeleri erteleyin, bu krizde fayda sağlamayacak bütün kalemlerin ödemelerini, sağlığa, ekonomik- sosyal desteğe, üretime ayırın.
Yönetimde, harcamalarda, uygulamalarda ŞEFFAFLIK istiyoruz. Elde edilecek kaynakların nasıl ve nereye harcanacağı yurttaşlara açıklayın. Bunun için acilen katılımcı, hesap sorulabilir kamusal denetim mekanizmaları oluşturun.
Söz konusu olan bu ülkede yaşayan herkesin hayatı. Siyasi istismara, yasakçılığa, kutuplaştırıcı tutumlara, salgından fırsat yaratmaya değil, dayanışmaya, şeffaflığa, doğru bilgiye ve her zamankinden daha çok demokrasiye ihtiyacımız var."