CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, döviz kurundaki artışın ekonomi üzerindeki etkilerinin araştırılması hakkında TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu:
·Bundan bir yıl önce 7 lira 63 kuruş, altı ay önce 8 lira 41 kuruş, bir ay önce 9 lira 60 kuruş olan bir tanecik dolar, öğleden önce 12 lira 48 kuruş, ben kürsüye çıktığım zaman 12 lira 84 kuruştu, az önce aldığım habere göre de 12 lira 90 kuruşu geçmiş durumda. "Sana ne, dolarla mı maaş alıyorsun?" diyen damada buradan gerekli selamımı gönderiyorum.
·Doların, Türk lirası karşısında artmasının sadece maaşını dolar üzerinden alanları ilgilendirdiğini zanneden bu düşünceye ekonomistler makul açıklamayı yaptılar, hâlâ yapıyorlar, belli ki yapmaya da devam edecekler. Bir çiftçi olarak, bu kafada olanlara şunu söylemeden kürsüden inersem olmaz: Soframıza koyduğumuz ekmeğin, sebzenin, meyvenin üretildiği yerlerde her şeyin maliyeti dolara bağlı. Tarlada, serada, bahçede, tarım yapılan bütün kesimlerde gübresi, tohumu, mazotu, zirai ilacı, elektriği, tel örgüsü, plastiği, aklınıza gelen iğneden ipliğe her şey dolara bağlı. Tek başına bu örnek yettiği için de dövizdeki artışın nedenini sadece dolarla maaş alanların sorgulayacağını düşünen o zihniyete Bakanlık veren zihniyeti kınıyorum.
CUMHURBAŞKANI DOLARLA MI MAAŞ ALIYOR?
·Soru basit, Sayın Cumhurbaşkanı ve onun gibi düşünenlere soruyorum: Döviz kuru neden artıyor? Dolarla maaş mı alıyorsunuz? Yok, öyle değilse döviz kurundaki bu artışa neden seyirci kalıyorsunuz?
·Finans üzerine eğitim almış uzmanlar, önemli kürsülerde ders veren profesörler yalvarıyor, "Lütfen faiz indirimi yapmayın. Geri dönülmesi çok zor tahribatlar yaratıyorsunuz, mega enflasyonun önünü açıyorsunuz. Faiz indirimiyle malları değerlenen zenginleri daha zengin, fakirleri daha fakir yapıyorsunuz, gelin bu yoldan yapmayın" diyor. Ama tek kişi "Ben ekonomistim, kitabını yazdım. Dolar bizi terbiye edemez" diyor, kimseyi dinlemiyor. Yani döviz kurunda meydana gelen bu artışın kaynağı, nedeni, müsebbibi belli. Yarattığı tahribat da ortada, ülkeyi batırıyor.
·Bir esnafımız dükkanının kapısına yazmış, “Değerli müşterilerimiz, fiyatlarımız geçtiğimiz haftaya göre daha pahalı olabilir fakat gelecek haftaya göre daha uygundur" diyor. Ben de ülkeyi bu duruma getirenleri millete havale ediyorum.