SEDAT ERDOĞDU İLE 150 YILLIK AĞACIN ALTINDA RÖPORTAJ
Bu röportaj, Yeşilçam Medya Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Köksal Selçuk’un, ünlü yazar ve şair Sedat Erdoğdu ile Antalya Kaleiçi Yat Limanı’ndaki tarihi 150 yıllık ağacın altında gerçekleştirdiği samimi sohbeti yansıtıyor. Röportajda, Erdoğdu’nun edebiyat yolculuğu, yazarlık serüveni, şarkı sözü yazarlığı ve müzik dünyasındaki etkileri detaylı şekilde ele alınıyor.
Biraz kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Sedat ERDOĞDU. 1963 Isparta ili, Gelendost ilçesi doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Isparta'da bitirdim. Kamu Yönetim bölümü mezunuyum. Şu an bir kamu Kurumu'nda müdür yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Evli iki çocuk babasıyım.
Yazmaya ne zaman başladınız?
İlkokul yıllarında şiir yarışmalarına katılırdım. Kazandığım yarışmalarda öğrencilere ödül olarak boyama kalemleri ve hikâye kitapları hediye ederlerdi. Kitap okumayı çok severdim. Kemalettin Tuğcu hikâyeleri ile başlayan okuma serüvenime, Türk edebiyat dünyasının önemli isimlerinin romanları ile devam ettim. Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanından çok etkilendim; "Ben de ilerde yazar olacağım..." diye kendi kendime söylenmeye başladım. Dünya klasik romanlarına yöneldim, onların yazım şekillerini inceledim. Okuduğum romanlarda bulduğum hataları düzeltmeye başladım. Aslında çocukluğumdan beri bir şeyler kaleme almak istiyordum.
Yazdığınız hikâye ve romanlardan biraz bahseder misiniz?
Şimdiye kadar yazdığım 9 roman, 2 biyografik ve çocuk kitabı vardır. Bu kitapların isimleri; ŞABBAT, MAKEDONYA OTU, VAKA-İ OSMANLI, İNCİR SİNEĞİ, VAMPİRLER KUMPİR SEVER, OSMANLI KORSANI, BİR EFSANEDİR ERSEN DADAŞLAR, BİR EFSANEDİR ERKİN KORAY, ROMANİKA, MÜNAFIK, PAROLA ATA İŞARET TÜRK ATATÜRK, VAMBİNELLA, KURT ÇOCUK, KAÇIRILAN FUTBOLCU ÇOCUK, KÜÇÜK TİMSAH DİGU, KÜÇÜK ROBOTİP, CANAVARLA SAVAŞ, MİNİKLERE 12 HİKAYE, ÇILGIN KEDİ MİYU, KIRIK KANATLI VAMPİR...
Zaten duyduğum ilginç olayların ve tanışığım insanların yaşanmış hikâyeleri kendiliğinden, "ben geliyorum" diyor. Eve gittiğimde klavyenin başına geçip genellikle gece, sessiz bir ortamda roman veya hikayeler yazıyorum...
Şarkı sözü yazmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Ben on altı yaşındaydım. Bir gün bir dergide Atilla Özdemiroğlu'nun şarkı sözü yazan yeni yetenekler aradığını okudum. Adresine şarkı sözlerimden yolladım. Beni İstanbul'a davet eden mektubu geldi. Henüz Isparta'da Lise'de okuyordum, babamı da üç sene evvel kaybetmiştim. Şiir benim için vazgeçilmez bir tutkuydu. Hiç unutamam yaz tatiliydi. Aileme bile haber vermeden İstanbul'a Atilla Özdemiroğlu'nun Levent'de bulunan ofisine gittim. Bayan sekreterine elimde tuttuğum davetiye mektubunu gösterdim. Bayan sekreter okudu ve gülümseyerek salona geçip beklememi söyledi. Atilla Özdemiroğlu yan odada bir öğrencisine keman dersi veriyordu. Ders bitince yanıma geldi ve benimle çok ilgilendi. Yanımda getirdiğim şiir defterimi okudu, çok etkilendi. Şiir konusunda çok yetenekli olduğumu, şiir yazmayı hiç bırakmamamı tembihledi. Benim yaşımın küçük olduğunu bilmediğini, bilseydi İstanbul'a davet etmeyeceğini dile getirdi. Hatta aileme bile haber vermeden İstanbul'a geldiğim için kahkaha atarak güldü. Hemen eve geri dönmemi, on sekiz yaşını doldurduktan sonra bana yardımcı olabileceğini anlattı. Geldiğim günün akşamı otobüse binip Isparta'ya geri döndüğümde gün ağarmıştı. Eve geldiğimde ailem her yerde beni arıyordu. Annemin korku dolu bakışlarını hiç unutamam. Bu bana büyük bir ders oldu. Kimse ailesinin haberi olmadan bir yere gitmesin!
Hey Dergisi, Müzik Magazin, Hayat, Medyatör Dergisi, Size Dergisi gibi bir çok dergi ve gazetelerde şiirlerim yayınlanıyordu. Selami Şahin 'Mahpus Türküsü', Ebru Gündeş 'Çingenem', Kibariye 'Gücendim', Çılgın Sedat 'Kasımpaşa', Metin Kaya 'Aşık Olmak Günahsa', Raşit Avcı 'Bembeyaz', Linet ‘Bilir misin?’, Tekin Uçar ‘Silemezler Beyazı’, Nihat Arslan ‘Metris’in üstünde Kara Bulular’ vb. yüzlerce sanatçıya şarkı sözü yazdım.
Radyo repertuarında 13 eserim denetimden geçti radyo sanatçıları okuyor. Atilla Özdemiroğlu vefat etmeden kısa bir süre önce Mesam (Müzik Eserleri Sahipleri Birliği) toplantısında karşılaştım ve bu olayı ona anlattım. Yanında Özdemir Erdoğan Bey'de vardı. Ona "Bir Efsanedir Ersen Dadaşlar" kitabımdan imzalayıp verdim. Atilla Özdemiroğlu çok şaşırdı ve beni yıllardır hiç unutmadığını, şimdi karşısında güçlü bir şarkı sözü yazarı görmenin mutluluğunu taşıdığını ifade etti.
Ebru Gündeş’in ‘Çingenem' şarkı sözü dillere marş oldu. Linet'in 'Bilir misin?' isimli şarkı sözünüz albüme kapak oldu. Çingenem şarkısını Türkan Şoray için yazdığınız söyleniyor, bu doğru mu?
Türkân Şoray ve Ediz Hun'un başrollerde oynadığı 'Ateşli Çingene' filmini seyrederken, “Çingenem” şiirini yazdım. Filmde Türkan Şoray saçlarını rüzgarda savuruyor, elinde def ve kulağında altın küpelerle ateşin önünde dans ediyordu. Bundan etkilendim bu şiir çıktı ortaya. Bu şiir bir dergide (Size) yayınlandı, Sinan Özşeker tarafından bestelendi. Popüler olunca, malumunuz Ebru Gündeş söyledi, albümü milyonlarca sattı. Roman yazmak daha ciddi bir iş bence... Çok kimse şarkı sözü yazabilir ama roman kesinlikle büyük bir birikim ve farklı bir kabiliyet istiyor.