Dolar, euro ve altın fiyatlarında son durum
, 24 Mart 2021 07:38Yabancı yatırımcılar güven endişesiyle Türkiye varlıklarını azaltma yoluna giderken, yerli yatırımcıların da yoğun bir şekilde döviz satışı yaptığı belirtildi. Dolar/TL 8 TL seviyesinin üzerine çıktı. Piyasalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmaları takip edilecek.
Merkez Bankası’nda (TCMB) başkan değişiminin zor ve yeni kazanılmaya başlanan kredibilite yerine soru işaretleri ve güven endişelerini getirirken yabancı yatırımcılar artan risklere dikkat çekerek TL varlıklardaki payını sert azaltıyor.
Yabancıların yaklaşık 20 milyar dolar giriş yaptıkları Kasım 2020 başından geçen haftaya kadar döviz varlıklarını azaltmayı tercih etmeyen lokal yatırımcılar ise pazartesi günü 7.6 milyar dolar döviz satışı yaptılar. Bankacılar lokal döviz satışının pazartesi günü kadar olmasa da dün de devam ettiğini belirtiyorlar.
TL, pazartesi günü dolar karşısında yüzde 10’a yakın değer kaybederken borsa ve bankacılık endeksi de benzer şekilde yüzde 10 değer kaybı yaşadı. Bu TL için son 20 yılda görülen en büyük piyasa ikinci piyasa hareketi idi.
Dün ise dolar/TL 8 seviyesinin hemen altında seyretti ve önceki güne göre anlamlı bir değişim göstermedi. BIST 100 dün kayıpların ardından bir ara pozitife dönerken bankacılık endeksinde yüzde 8 ile satış baskısı devam etti.
Türkiye’nin 10 yıllık gösterge tahvil getirisi pazartesi günü 500 baz puan üzerinde yükselişle yüzde 19’u aşması sonrası dün de benzer seviyelerde yatay seyretti.
Henüz piyasalarda bankalara 2019’da olduğu gibi yabancı piyasalara swap, spot ve vadeli işlemlerini sınırlandırma talimatı verdiğine dair bir kanıt yok.
Bankacılar ilgili piyasanın zaten sınırlamaların devam ettiğini Türkiye’den çıkmak için de ilgili piyasayı kullandıklarını ve bunun bir anda hep birlikte yapıldığından yoğun bir talep oluştuğuna da dikkat çekiyorlar.
Enflasyondaki yükselişin devam edeceği beklentisi, TL’deki değer kaybının yeni bir enflasyon yükselişi daha yaratacak olması, rezervlerin düşük seviyesi, yatırımcı güvenindeki zedelenme, ekonomi ve hukuk reformlarından söz edildiği bir dönemde HDP’ye kapatma davası açılması, İstanbul sözleşmesinden çıkılması gibi gelişmeler bankacılara göre Türkiye ekonomisini içinden çıkılması oldukça zor bir sürece götürüyor. Analist görüşlerinde öne çıkan konu “güven”.
Türkiye’nin 10 yıllık gösterge tahvil getirisi geçen haftaya göre 500 baz puan üzerinde yükselişle yüzde 19’u aşması da bankacılara göre büyük bir endişe kaynağı.
Yabancıların TL cinsi iç borçlanma içerisindeki payı kasım başından mart ortasında kadar yüzde 3’lerden yüzde 6’lara yükselmişti.
KABİNE REVİZYONU TAKİP EDİLİYOR
Piyasalarda bir kabine revizyonu olup olmayacağı da ekonomi politikalarında nasıl bir anlayış olacağını anlamak için takip edilen bir konu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal dün, kabine değişikliği iddiaları ile ilgili olarak, “Cumhurbaşkanı yeni bir düzenlemeye gidecektir” açıklamasını yaptı.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Yabancı yatırımcılar 20 milyar dolara yakın giriş yapmışlardı. Şimdi bu yatırımlarını zararı kabullenerek çıkış yönlü kullanıyorlar. Artık sıcak parayı Türkiye istemediğini ilan etti diyebiliriz. Bu alanda geri dönüşler beklemiyoruz” dedi ve ekledi:
“Lokaller ise şaşırtıcı derecede yüksek döviz satışı yapıyorlar. Özellikle dolar/TL’de 8 seviyesi üzerinde satış için emirlerin yoğun olduğunu görüyoruz. Lokallerin 230 milyar doları aşkın döviz varlığı piyasalar için önemli bir destek olacağa benziyor.”
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut dün yaptığı açıklamada “Asla TCMB olağanüstü toplantı yapmayacak, söylenenler yalandır… Vatandaş dün 5.1 milyar dolar döviz sattı, şirketler 2.5 milyar dolar sattı” dedi.
EKONOMİ YÖNETİMİ: SERBEST PİYASADAN TAVİZ OLMAYACAK
Ekonomi yetkilileri “serbest piyasa mekanizmasından” uzaklaşılmayacağına” dikkat çekerken sermaye hareketlerindeki liberalizasyonu “kırmızı çizgi” olarak tanımlıyor.
İşlemcilere göre TL’de bu haftaki iki işlem gününde de , geçmiş dönemde görülen rezerv satışı gibi piyasa kuralları dışında bir uygulama ya da fiyatlama görülmedi. Yine de önümüzdeki dönemde yabancıların Türkiye piyasalarındaki payını artırmayacağı bir senaryoda yaşanacak piyasa tepkisine ekonomi yönetiminin nasıl yanıt vereceği de önemli bir soru işareti.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) Kasım 2020’deki 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra Pazartesi günü 150 baz puan kadar yükseldi.
Yorumlar (0)