ANADOLU BİRLİĞİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI BEDRİ YALÇIN, KAMPÜSTEKİ ÇIĞLIĞI DUYDU VE ÇAĞRI YAPTI.
, 15 Ekim 2021 05:09Akdeniz Üniversitesinde görev yapan Akademik, İdari Personeller ile işçilerin mobbing/sürgün haberlerini, üniversitenin varoluş sebebi değerli öğrencilerin yaşadıkları baskıları ve öğretim üyelerinin soruşturmalarla yıldırılmaya çalışıldığını bana anlatılanlardan ve basından her gün öğreniyorum.
Dönemin en büyük bağışını buldukları halde, A.Ü. Rektörlüğü’nün, bağışın döner sermayeye aktarılmasında ve bina yapımı dışında da kullanılmasında ısrarcı olması nedeniyle, görüşmelerin kesilmesinin faturası Antalya Devlet Konservatuvarı yöneticilerine kesilmişti. Sorunun, bağışı bulan Konservatuvar Müdürünün görevden alınması ile Yüksekokul Sekreteri olan başarılı bürokrat Hüsnü GÜLEZ’ in, başka bir birime sürgün edilmesinden çok daha büyük bir boyutta olduğunu görmekte, üzüntü ile takip etmekteyim.
Ülkenin değişik bölgelerinden yapılan çağrılara/çığlıklara, YÖK başkanı Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ ın ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın sessiz kalmasına bir anlam veremiyorum. Hükümet yetkililerinin kampüste yaşanan olaylara kulak tıkaması çok manidardır. Rektör Prof. Dr. Özlenen ÖZKAN’ ın, Cumhurbaşkanı ve eşine çok yakın olduğunu sürekli dillendirmesinden kaynaklı yetkilerini aşarak her türlü usulsüzlüğü yapma hakkına sahip olduğu iddiaları ayyuka çıkmıştır. “Cumhurbaşkanı ve eşine yakınız” algısı yaratılması sonucu, kampüste tam bir korku imparatorluğu kurulduğu, akademik ve idari personele soruşturmalar açıldığı gelen iddialar arasındadır. Hangi yüzyılda yaşıyoruz. Ben buradan çağrılarımı YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ a ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ a yineliyorum. Devlet Denetleme ve YÖK Denetleme Kurulu üyelerince, Akdeniz Üniversitesinde yaşananların denetlenmesi, kampüsten yükselen çığlıkların duyulması, insan onuruna ve akademi ruhuna yakışan bir davranış olacaktır.
Çürük Konservatuvar bina tespiti sonrası bağışı bulan ve projeyi kendi imkanlarıyla çizdiren Hüsnü GÜLEZ ve Konservatuvar eski Müdürünün Rektör Prof. Dr. Özlenen ÖZKAN tarafından cezalandırılmaları sonrası, Yurt Dernekleri Ege Bölgesi Güç Birliği Platformu Başkanı Aydın Yaşar, Bir milyon Yetiştirme Yurtlarında korunup barınan ve hayata atılan gençlerin ve ailelerinin Hüsnü GÜLEZ’ in, arkasında olduğunu açıklamıştır. Toplumun değişik kesim ve konfederasyonlarından gelen destek açıklamalarını her gün basında görmekteyiz.
Aynı zamanda Akdeniz Üniversitesinde FETÖ ile mücadelenin sembol ismi konumundaki Hüsnü GÜLEZ’ in arkasında duran yurt çocukları olan değerli gençleri, yurt dernek ve konfederasyonlarını, ayrıca diğer destekçileri gönülden kutluyorum. Haklının yanında daima ben de yer alırım. Yeni bir bina yaptırmak için bağış arayan ve bulan, projeyi cebinden çizdiren yönetimi cezalandırmak nasıl bir anlayıştır? GÜLEZ’ in görev yerinin değiştirildiğinden Rektörün haberi var mıdır? Yoksa geçmişin intikamı mı alınmaktadır? Yerden göğe kadar haklı ve mağdur olan GÜLEZ’ in, yaşadığı olayların takipçisi olacağım. Son bir hafta içinde Antalya, iki önemli sanat etkinliğine ev sahipliği yapmıştır. Sanatla iç içe olan kentimizde, sanatın mutfağı olan Antalya Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin, öğrenci velilerinin ve hocalarının yaşadığı zorlu süreci yöneten Rektörün bu yaklaşımı, ne kentimize ne de sanata yakışmamaktadır.
Rektörün basındaki açıklamalarından üniversiteye bağış yapıldığı haberlerini memnuniyetle öğrenmekteyiz. Bağışçıları kutluyorum. O bağışlar ivedilikle Konservatuvar binasının güçlendirme çalışmalarında kullanılmalı ve dört fakülteye dağıtılan konservatuvar öğrencilerinin tekrar aynı binada ders görmeleri sağlanmalı, gelecekten umudu kesen öğrenci velileri ve öğrencilerin karamsarlığına son verilmelidir. Rektörün bilgisi var mı bilmiyorum, Konservatuvarda eğitim gören bazı öğrencilerin kayıt dondurduğu veya ilişik kestiği iddiaları sanat camiasını ve bizleri tedirgin etmektedir. Ayrıca, Keyfi ve gereksizce başka bir birime gönderilen başarılı bürokrat Hüsnü GÜLEZ’ in, göreve iade edilmesi, milyonları sevindirecek, bundan sonra yaşanacak yasal sürece de son verecektir.
Akdeniz Üniversitesinde çalışan personel ve eğitim gören öğrenciler ile toplam doksan bin değerli insan, mevcut durumdaki yönetim boşluğunu ve bu kargaşayı hak etmemektedir. Sayın Rektörün bu yönetim anlayışıyla kampüste başarıdan söz edilemez. İşi ehline bırakmak daha doğru olur.
Yetkilileri göreve, Rektörü aklıselim olmaya davet ediyorum.
Yorumlar (0)