KEMER’DE GAZETECİLERDEN MAL BEYANI İSTENMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

 Antalya’nın Kemer ilçesinde yerel gazetecilerden mal beyanı istenmesi, kamuoyunda çeşitli soru işaretlerine neden oldu. Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele kapsamında Kemer Kaymakamlığı tarafından alınan bu karar, farklı yorumlara yol açarken, gazetecilerin mal varlıkları hakkında şeffaf bir tablo oluşturmayı amaçlıyor gibi görünüyor.

 Ancak bu durum, beraberinde şu soruları da getiriyor: Kemer’de görev yapan gazeteciler rüşvet ve yolsuzluklara mı bulaştı? Eğer öyleyse, rüşveti verenler kim? Mal beyanı talebinin sadece bir önlem mi olduğu yoksa belirli şüphelerden mi kaynaklandığı merak konusu. Türkçede sıkça kullanılan ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ sözü bu noktada akıllara gelmiyor değil.

 Bu uygulamanın Antalya merkezi ve diğer ilçelere yayılıp yayılmayacağı da ayrı bir tartışma konusu. Şu an için sadece Kemer’de başlatılan bu uygulama, ilerleyen süreçte diğer ilçelerde de gündeme gelebilir. Peki, gazeteciler bu durumdan endişe duyar mı? Mal varlığı hatırı sayılır seviyede olan, villalar, lüks araçlar, birden fazla ev ve yüklü banka hesaplarına sahip gazeteciler varsa, onların bu varlıkları nasıl kazandıklarını belgeleyip belgeleyemeyecekleri önem taşıyor.

 Şayet bir gazetecinin beyan ettiği mal varlığı, gelirleriyle örtüşmüyorsa ve yolsuzluk şüphesi doğuyorsa, burada hukukun devreye girmesi kaçınılmaz olacaktır. Bilindiği gibi, “İki kişinin bildiği sır değildir” ve bu tür durumlarda hem alan hem de veren suçlu olarak kabul edilir.

 Önümüzdeki günlerde bu sürecin nasıl şekilleneceğini hep birlikte göreceğiz. Kamuoyunun bu konuda doğru ve tarafsız bilgilendirilmesi adına, yetkililerin süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi büyük önem taşıyor.