Elmalı Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklar çocukların annesi M.A, üvey baba R.A. ve dayı S.C.G. hazır bulundu. Duruşmaya, taraf avukatları ile farklı illerden gelen baro avukatları ve dernek temsilcileri katıldı.
Tanık olarak dinlenen babaanne Günay S, sanıklar ile duruşmaya gelmeyen diğer aile üyelerinden şikayetçi olduğunu söyledi.
Çocukların istismar edildiğini savunan Günay S, torunlarının ağır travmalar yaşadığını, koruma altına alındıklarını ve ağır ilaçlar kullandıklarını belirtti.
Baba Gürhan G, çocuklarını özlediğini, onların da kendisini özlediğini dile getirdi.
Çocuklarının, sevgisine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Gürhan G, "Çocuklarım koruma altında ve iyi korunduklarına inanıyorum ama yanımda olmaları onlar için daha iyi olacaktır. Çocuklarıma bunu yaşatanların serbestçe dolaşmalarını kabul edemiyorum. Çocuklarıma kavuşmak istiyorum." dedi.
UCİM'DEN TUTUKSUZ YARGILAMAYA TEPKİ
Duruşmanın sona ermesinin ardından Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan, açıklama yaptı. Özkan, mahkeme heyetinin, delillerin toplandığını ve karartma şüphesi olmadığını söyleyerek tutuksuz yargılama esasıyla devam etme kararı aldığını söyledi. Çocukların 80 gündür özgür olmadığını, aslında tutuklu olanların da çocuklar olduğunu belirten Saadet Özkan, şöyle konuştu:
"Adalet nöbetimize devam edeceğiz. Biz neden susmuyoruz, çünkü çocuklar ifşa olmasın, istismarcılar çocukları bilmesin, onların başına bir zarar gelmesin diye ama düşüncesizce o çocukların her türlü adı sanı, adli tıp raporları ortaya ayan beyan serildi. Bugün buraya gelen ve çocuklar için mücadele eden barolarla birlikte hep beraber sesimizi çıkardık. İnsan haklarından, çocuk haklarından, çocukların yararından ve davanın içindeki açıkça söyleyemediğimiz ayrıntılardan, adli tıp kurumunun raporundan da bahsettik. O zaman biz raporları bir kenara bırakalım, başka türlü televizyon ekranlarına çıkalım, halk jürisinin önünde davaları mı devam ettirelim? Hayır. 'Adalet, devletin temelidir' dediğimiz yerde, adaleti adliye koridorlarında, duruşma salonlarında vermeye devam edeceğiz. Tüm çocuklara sesleniyoruz. Alçak istismarcılara karşı konuşun, sizi susturmalarına izin vermeyin, bu ülkenin ve bu milletin fertleri susmayacak. Şu anda tutuksuz olabilirler ama daha görülecek günler var."
'BU DAVADA EN ÇOK ZARARI ÇOCUKLAR GÖRDÜ'
Sanıklar Merve A. ile Rahmi A.'nın avukatlarından İbrahim Şimşek ise soruşturmanın başından bu yana dosyada yer aldığını belirterek, "Maalesef dosyamız, sosyal medyada farklı bir şekilde afişe oldu. Daha doğrusu çocuklar, afişe oldu ve en çok zarar görenler de onlar oldu. Sosyal medyada dosyamızda ilgisi olmayan başka davalara ait belgeler, dokümanlar sanki bizim dosyamızınmış gibi paylaşıldı. Sonunda da halkta 'bu sanıkları nasıl salarlar?' şeklinde bir algı oluştu ama belirtmek gerekir ki, özellikle ses kaydı, hatıra defterinden kesit dolaşıyordu. Onlar bizim dosyaya ait değiller. Sosyal medyada dolaşan ve çocukların çizdiği resimlerle ilgili de maalesef birçok şey konuşulmadı. Babaannenin çocukları yönlendirdiğine ilişkin bir psikolog raporu var. Teşhis mevcut. Dolayısıyla bir taraf dinlenip, bir taraf dinlenmeyince yargısız infaz ve linç girişimi oldu. Çocukların da sanıkların da unutulma hakkı var" diye konuştu.